Carbon Brief’de Birleşik Krallık’ın emisyon salınımının 2017 yılında %2.6 düşerek 1890 yılında görülen seviyelere geldiği, bunun 1990 yılında kaydedilen seviyenin ise %38 altında olduğu, bu düşüşte de 2012 yılında elektrik üretimindeki payı %40 civarında olan kömürün 2017’de %7’ye kadar düşmüş olmasının en büyük etkiye sahip olduğu vs yazılı.
Maalesef bu haberleri ciddi şekilde kömür düşmanlığıyla bezeyip veriyorlar; mesela, Carbon Dioxide Information Analysis Center tarafından 1750-2010 yılları arasını gösterir şuradaki grafiğe bakıldığında görülüyor ki, 1945 yılına kadar katı yakıt kaynaklı CO2 salınımı hızla artarken takip eden süreçte adeta left shoulder-head-right shoulder oluştururcasına düşmüş ve aynı dönemde sıvı ve gaz yakıt kaynaklı emisyon salınımları artmış. Toplam CO2 salınımında düşüş kaydedilmiş şüphesiz, ama bu öyle keskin değil.
Mesela, 1858’de kullanılan kömür miktarı ile 1996’da kullanılan yaklaşık aynı (bkz: “Coal continues long slide downward” başlığı altındaki grafik) ve bu 2 yıldaki toplam emisyon salınımı arasındaysa dağlar kadar fark var.
1750-2014 arasına ilişkin kişi başı ve fosil yakıtlı CO2 emisyonu salınımına ilişkin şuradaki grafiklere de bakılabilir ve şuradaki yazı da okunabilir (kömürden üretilen her bir GWh elektrik başına CO2 salınımı 2014’te 903 ton iken, 2016’da 925 ton olmuş, Tablo 5D’ye bakılabilir).
Türkiye’nin durumunu gösterir grafik ise burada.
Fransa Başbakanı Edouard Philippe, Çarşamba günkü bir sunumunda, Fransız firmaların kadın-erkek arasındaki maaş farklarını 3 yıl içerisinde eritmemeleri durumunda cezalandırılacaklarını söyledi. İstatistiklere göre ülkedeki erkekler kadınlardan %9 fazla kazanıyor. Aynı işte eşit maaş ilkesi 45 yıldır yürürlükteymiş, aynı iş ifadesinin nasıl doldurulduğunu bilemiyorum.
Australian Clean Energy Regulator tarafında dün yayınlanan verilere göre, ülke 2017’de çatılara 2016 yılına göre %41 artarak 1057 MW kapasitede GES kuruldu. Çatılara kurulan sistemin gücü son 5 yılda ortalama 3 kW’den 6’ya yükselmiş.
Rusya’dan gaz ithalatında Almanya ve Türkiye ilk iki sırada (bkz). Almanya’nın 2017 yılındaki ihtalatı 53.5 bcm iken, Türkiye’ninki 29 bcm olarak gerçekleşti. 2016 yılında Türkiye’den daha fazla gaz ithal İtalya ise 2017’de Türkiye’ye geçilmiş.
Özellikle güneş ve rüzgar projelerinde, ekipman maliyetlerindeki düşüşten faydalanmayı teminen ihale düzenlemek yerine, Feed-in-Tariff kapsamındaki fiyatları belli periyotlarla düşürmek suretiyle uygulamaya devam edilse iyi olur muydu? Şurada bununla alakalı bir yazı var, biraz basit kalmış zira FiT fiyatlarını neye göre azaltarak yıllara sari projekte etmişler anlamadım en basitinden, maliyet hesaplamalarındaki baz nedir vs belirsiz; ama fikir olarak okumakta fayda gördüğüm için yazıyorum.
Rick Perry’nin CERAWeek’te kullandığı ifade: “Sıfır emisyon hedefine doğru ilerlerken, gelişmiş ulusumuzun büyümesini düşürmeden emisyonları azaltabiliriz. Inovasyon yapmamıza, nükleer ve hidro gibi sıfır emisyonlu kaynaklara yatırım yapmamıza ve aynı zamanda fosil yakıtları daha temiz kılmamıza izin verin.”
Rahat bırakın adamları 🙂
Ulaşım
- Zhejiang Geely Holding Group’un patronu Li Shufu, Fiat Chrysler için 22 milyar USD teklif etmiş, ama Fiat bu teklifi ucuz bulmuş.
- Bilindiği üzere, ABD’de elektrikli araç alımlarındaki tax credit teşviği, herhangi bir üreticinin toplamda 200 bin adet satışa ulaşmasını müteakip 12 ay sonunda bitiyor ve GM bugüne kadar 160 binden fazla araç sattı, dolayısıyla 200 bine 2018 içerisinde ulaşabilecek ve CEO Mary Barra Kongre’ye tax credit’in genişletilmesi çağrısını yaptı ve bunun çok talep edilen EV Chevrolet Bolt’un üretimini artıracağını söyledi.
- U.K. Rail Safety and Standards Board, Alstom ile hidrojen yakıt hücreli tren üzerinde çalıştığını ve pilot trenin 2019 sonu 2020 başı itibariyle üretilmesinin beklendiğini açıkladı.
Akıllı termostat üreticisi ecobee Amazon’un da katıldığı Series C fonlamasında 61 milyon USD topladı. Ecobee ses ile kontrol edilebilen (smart speaker) bir akıllı termostat üretiyor ve araştırmalara göre ABD’lilerin %16’sı smart speaker sahibi ve 2021’de %55’ininin sahip olması bekleniyor, yani pazar çok büyük.
—
#TarihteBugün
1957: Süveyş Kanalı yeniden açıldı. Kanal, Mısır tarafından 1956’nın Haziran’ında millileştirilmiş ve bu karar sonrası Ekim ayında İsrail tarafından istila edilmişti, dolayısıyla uluslararası trafiğe kapanmıştı.