11.08.2017

#GününSözü: “Bundan sonraki yatırımların konvansiyonel olmaması gerektiğini düşünüyorum. Dünya artık bizim için olan bir dünya değil. Bu Elon Musk’ların, Apple’ların Google’ların dünyası. Onlar geliyorlar” – Hamdi Akın (kaynak)


Hindistan ve Çin gibi ülkelerde araç kullanım alışkanlıkları farklı. Mesela, Hindistan’da satılan elektrikli motorlu araçların %80’i mobilet ve scooter (2016’da satılan 22 bin elektrikli aracın sadece 2000 tanesi 4 tekerlekli, yani %9’u). 2020’de dünyanın en büyük 3. elektrikli araç pazarı olmayı hedefleyen Hindistan 2 tekerlekli elektrikli araçlara 455$, 3 tekerlekli araçlara 955$, 4 tekerlekli araçlara da 2160$’a kadar destek sağlıyor. Ancak, buna rağmen ülkenin elektrikli araç adaptasyonu düşük, zira en bilinen 4 tekerlekli araç olan Mahindra e2o’nin fiyatı 12530$ iken, Maruti Suzuki Wagon R fiyatı 7830 $. Ülkenin en çok satan elektrikli motorsiklet markası Hero Electric. Rakibi olan Emflux Motors saatte 170 km hıza ulaşabilen motoru piyasaya sürmeye hazırlanıyor.

Not: İyi bir elektrikli bisiklet (pedelec) 2 bin €’lardan (>10 bin lira) başlıyor (örneğin Scott marka). Çok niyetlenmiştim de bu nedenle vazgeçmiştim.


Elektrikli araçlarla şebekenin ve hatta araç sahibinin mutualist ilişkisi

Nissan ve Enel SpA elektrikli araçların fazla enerjisini şebekeye basarak para kazanmasıyla alakalı Danimarka’da bir proje yürütüyor. Buna göre, araç sahipleri yılda 1530$ kazanabilirmiş. Benzer bir şeyin İngiltere’de olabilmesi için şirketin araç sayısının en az 150 olması gerekiyor, o nedenle, bu tarz bir getiri şimdilik sadece Damimarka’da mümkün.

Bu arada, haberde yer verilen grafik, Bloomberg’in 2038’de elektrikli araç satışlarının içten yanmalı motor satışlarını geçeceği tahminini gösteriyor.

Muhtelif elektrikli araç haberleri

  • Mercedes’in UK perakende şirketi Twitter üzerinden sorduğu “With electric cars increasing in popularity, we’d love to know if you would consider switching to an electric car?” sorusuna verilen cevaplar ezici şekilde ALIRIM olmuş. Şu ise efsane: already switched.
  • Daimler, Almanya merkezli Volocopter startup’a 25 milyon € yatırım yaptı. Şirket, Autonomous Air Vehicle üzerine çalışıyor ve ilk denemelerini bu yılın sonunda Dubai’de yapmayı planlıyor (YouTube).
  • Tesla’nın 35 bin $’lık Model 3‘ünden sonra, Nissan Leaf’in 2018 base modelinin 29900 $ fiyatla piyasaya sürüleceği sızdırılmış.
  • İsrail’li MobilEye’ı 15 milyar $’a satın alan Intel, 100 adet yeni otonom aracı test edeceğini duyurdu.
  • Musk, elektrikli araç şarj istasyon adedinin önemli ölçüde artırılması konusuna odaklanacaklarını Twitter üzerinden açıkladı. Bunun haber yapıldığı Electrec sitesinde, buna en önemli sebep de apartman sakinlerinin şarj istasyonlarına erişimde yaşadığı sıkıntı gösterilmiş. EV konusunda yazdığım yazılarda buna değinmiştim.

Taksi plakalarının ederi bundan 5-10 yıl sonra ne olacak? İstanbul’da bir taksi plakası bugün 1.5 milyon TL.

Peugeot’un ana şirketi PSA Group, İspanyol partneri Eysa’nın ortak girişimi Emov şirketi, Madrid’te 5 ayda 100 bin müşteriye ulaştı. Emov ile dakikalık veya 4-5 saatlik ya da günlük Citroen C-Zero model elektrikli araç kiralanabiliyor. Daimler’in Car2Go girişimi Madrid’de 160 bin aboneye sahip. Car2Go fiyatlaması şu şekilde: dakikası 21 €cent (Madrid’de), Berlin’de 24, Stutgart’ta 29 ve Amsterdam’daysa 31. Daimler’in araç sayısı sanırım 1000 taneymiş. 1000 araçla 160 bin kişiye hizmet vermişler. Daimler’in 70 aracı 2015 sonu ile 2016 Nisan arasında taksicilerin hışmına uğramış. Uber’le de benzeşen bu gibi şeyler Türkiye’de de gelişecek; ama Uber gibi değil de araç kiralama yöntemiyle yasal yollarla faaliyet gösterdikleri takdirde gittikçe azip hale gelecektir. Bu da taksi plakalarının değerini elbette aşağı çekecektir. İlgili oda Uber’i sessizce izleyip Avrupa’daki gibi ortalığı ayağa kaldırıp Uber’in her kesime yaygınlaşmamasını sağladı ve arka planda Polis güçleri de yakaladığı Uber araçlarına cezayı kesti. Ama, ironik şekilde devletimizin guzide bir kurumu olan Kızılay çok yenilikçi bir şekilde Uber’le işbirliği yaptıydı.

Neyse, taksicilerin odası belli ki akıllı, ama iş modeli geliştirmeye odaklanmalılar bence.


Okan Yardımcı’nın farklı kaynaklara göre Türkiye’nin gaz tüketimini gösterir tablo paylaşımı ilginç; çünkü EPDK’nın verileriyle BP’ninki arasında ciddi fark var (örneğin 2016 yılı EPDK 46.4 milyar m3 tüketim var derken BP 42.11 demiş) ve bu fark basınç veya dönüşüm faktörü şeklinde izah edilecek gibi değil. BP’den cevap bekleniyormuş.


Önceki gün burada paylaşılan grafik lityum üretiminde Avustralya ve Şili’nin ilk sırayı aldığını gösteriyor. Ancak, grafiğin sağ sütunun rezerv miktarlarının verilmesi ve dip toplam için kullanılan “world total” ifadesi bence yanlış okumalara sebep olabilir (USGS de benzer grafiklere sahip, Bolivya’dan metin kısmında bahsetmişler). Zira, Bolivya, 9 milyon tonu aşkın lityum rezerviyle, dünyanın en çok lityum rezervine sahip ülkesidir. Ancak, buradaki lityum Şili’dekine kıyasla 3 kat fazla magnezyum içerdiği için çıkartması ve rafinajı pahalıdır.

Bolivya Hükümeti dünya lityum rezervinin %70’ine sahip olduğunu iddia ediyor.


Iberdrola’nın İngiltere’deki elektrik şirketlerinden Scottish Power Renewables 1.2 GW kapasiteli deniz aşırı rüzgar (offshore wind) projesi için planlama izni aldı.

Ancak, İngiltere’de elektrik piyasasında tüketiciler açısından işler iyi gitmiyor; British Gaz, elektrik abonelerinin standart tarifesini 15 Eylül’den itibaren %12.5 artıracağını açıkladı. Bu artış, duel fuel abonelerinde %7.3 olarak gerçekleşecek. Alman Innogy’nin (RWE spin-off) N-Power da 2017’nin ilk yarısında zarar yazmış ve zorluğu giderek artan piyasa şartlarını da gerekçe göstermiş (subsidising renewable energy generation and fitting digital smart meters in homes). Innogy markası “innovation”, “energy” ve “technology” kelimelerinin mütemmim cüzü olarak 2016 Nisan’da kurulmuş ols da, kimse piyasadan büyük değil 🙂


IHS Markit, lityum ion batarya modüllerinin 2019 yılı itibariyle 200 $/kWh seviyesine düşeceğini, küresel depolama hacminin bugünkü 4 GW kapasiteden 2025’te 52 GW’a yükseleceğini tahmin ediyor.

Bu konuda tahminde bulunmak bence araç stoğu tahmininden daha zor; ama ortak aklın (eğilimin) bir göstergesi olarak değerlendirdiğim için paylaşıyorum.


İklim ve enerji uzmanı Önder Algedik tarafından hazırlanan Kömür ve İklim Değişikliği 2017 Raporundan (tamamını okuyamadım):

  • 7 yerli banka 9 GW kurulu güce sahip termik santrallere kredi sağladı.
  • Türkiye’nin kömür ithalatı 1990’da 54.5 milyon ton iken, 2015’te 93 milyon ton
  • 1990’da toplam 5.2 GW kömür kurulu gücü vardı ve bunun tamamı linyit kullanıyordu, bugün 16.7 GW güce sahip 62 adet kömür santrali faal ve bu kapasitenin 7 GW’ı linyit kullanıyor. Lisans almış ve inşa halindeki 9.4 GW’lık 20 santralin ise 7.6’sı ithal kömür yakacak. İlaveten, önlisans almış toplam 6.3 GW güce sahip 12 santralin 9 tanesi (6.3 GW) ithal kömür yakacak. Özetle, yerli 5 GW güçte projeye karşılık 20.2 GW ithal proje var (inşa halinde ya da proje aşamasında). Santrallerin tamamlanmasıyla kömür kurulu gücü 41.9 GW olacak.
  • 2016’da yerli kömür santrallerinin ürettiği elektriğin 185 $/MWh bedelden alınması eleştirilmiş ve karşı argüman olarak 2016 yılı fiyat ortalamasının 144 olması gösterilmiş; ancak, 185’lik fiyat santralin ürettiği elektriğin bir kısmına sağlandı, yazar tamamına sağlandı gibi anlatmış.
  • YEKA sonrası fiyatlara da değinen yazar, kömürün rekabetçiliğinin azalmasından vs bahsetmiş; ancak neden böyle her şey sanki sihirle olacakmış gibi eleştiriliyor anlamak mümkün değil. Kömür bugün itibariyle ve bundan sonra uzun yıllar da, ülkelerin durumlarına göre üretimde önemli bir görev ifa edecek (bkz: Almanya, Avustralya, Polonya, Çek) (bkz: kapasite piyasası). Şuna değineyim; Almanya Temmuz başında elektrik üretiminde %37.6 yenilenebilir oranına ulaştı (hatta ihraç edilen elektrik de dikkate alınırsa bu oran %42). Bu, rüzgar ve güneş üretiminin yüksekliğinden kaynaklı ve bakıldığında 2020 hedefine şimdiden ulaşmak gibi yorumlanabilir; ancak kazın ayağı öyle değil ve 2020’ye gelindiğinde de hemen hemen bu oranlarda seyredecek oran (detay için bkz).

Rusya’dan Zarubejneft, Türkiye’den Unit International ve İran’dan Ghadir, petrol ve gaz yataklarını geliştirme projeleriyle ilgili ortak yatırım anlaşması imzaladı.


Teşvik

Dünya Gazetesindeki habere göre; enerji ve madencilik sektörlerinde Ocak-Haziran döneminde, 1371’i enerji ve 93’ü madencilik olmak üzere toplam 1464 projeye yatırım teşvik belgesi verildi. Enerji ve madencilik sektörlerinde gerçekleşecek yatırımlar için geçen yıl Ocak-Haziran döneminde 1171 teşvik belgesi düzenlenmişti. Buna göre, geçen yılın aynı dönemine %25 artış kaydedilmiş oldu.

Öte yandan, İş Bankası Elektrik Üretim Sektörü Raporu‘na göre; teşvik belgeli enerji yatırımlarında yerli yatırımın 2013 yılında 29 milyar TL ile zirve yaptığını, yabancı yatırımın ise 2015 yılında 24 milyar TL ile zirve yaptığını görüyoruz. Bankaya göre, 2015 yılındaki teşvikli yabancı yatırımın zirve yapmasında EBRD, Goldman Sachs ve SOCAR gibi firmaların yatırımlarının etkili olduğu düşünülmektedir.


Risk sermayedarları kripto para birimlerinde ne görüyor? Bu arada, BTC, gün içerisinde tarihi zirvesini 3500$’ı geçerek yeniledi, Goldman Sachs’ın tahmini 3900’ler. Şurada da (Zerohedge) ana akım medyanın Bitcoin’i anlamayışıyla alakalı bir yazı var. Kripto yakıt Ethereum’n (ETH) BTC bu kadar artarken artmamasını anlayamadım yalnız 😦

Blockchain ile alakalı Mckinsey’den bir yazı da burada.


Farklı bir haberle gündemi sonlandıralım, Rekabet Kurumu beyaz et üreticisi 19 teşebbüs ile ilgili 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesi (rekabetin ihlali) kapsamındaki delilleri ciddi bularak soruşturma açılmasına karar verdi.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s